Kedilerde Ağız Kokusu

Evde en çok beslenen hayvanların başında kediler geliyor. Kedilerin temizlik konusundaki hassasiyetleri, eşyalara zarar vermemeleri ve insanlara karşı sıcak yapıları onlara evcil hayvanlar arasında ayrı bir yer sağlıyor. Evde sağlıklıyken kokuya sebep olmayan bu hayvanlar, bazı hastalık durumlarında ağız veya vücutlarından koku yayabilirler. Hastalıklarını ifade etme şansı olmayan evcil hayvanların bazı davranışları ve yaydıkları kokular bazı hastalıklar sebebiyle değişiklik gösterebilir.

Kedilerde Ağız Kokusu Neden Olur?

Kedilerin ağız ve diş sağlığı da insanlar gibi özel ihtimam gerektirir. Yavru bir kedide diş sayısı 26 iken süt dişlerinin dökülmesi ve yerine yenilerinin çıkmasının ardından diş sayısı 30’a çıkar. Yavru kedilerde ağız kokusu, süt dişlerinin dökülmesi sırasında oluşabilen tahrişten kaynaklanabilir.

Yetişkin kedilerde ağız kokusunun en sık rastlanan sebepleri ağız ve diş sağlığındaki bozukluklardan kaynaklanır. Diş çürümesi, diş plakları, diş eti, ağız boşluğu veya dilde oluşan enfeksiyonlar ve oral kanser ağız kokusunun sebebi olabilir.

Ağız sağlığı dışında;

• Böbrek hastalığı,
• İç parazitler,
• Diyabet,
• Karaciğer hastalığı da kedilerde ağız kokusu yapabilir.

Sağlık sorunları dışında da kedilerde ağız kokusu söz konusu olabilir. Yiyecekler ve yiyeceklerin dişler arasındaki kalıntıları bunun başlıca sebepleri arasında yer alır.İ

lginizi çekebilecek diğer yazılar için tıklayın

Kedilerde Ağız Kokusu Nasıl Giderilir?

Evcil hayvanların sağlık sorunlarında en etkin çözüm, sorunun ortaya çıkışını engellemektir. Bunun için kedinin en az yılda bir defa veteriner kontrolünden geçmesi ve aşılarının zamanında yapılması önemlidir.

Ağız kokusu tespit edildiğinde öncelikle bu kokunun nedeninin tespit edilmesi gerekir. Bir hastalığa dayanmayan kokular, uygun ağız bakımı ve beslenme ile ortadan kalkar.

Kedilerin ağız sağlığı son derece önemlidir. Tabiatta serbest dolaşan kediler; beslenme şekilleri ve aldıkları besinler sebebiyle evde beslenen kediler kadar ağız ve diş sağlığıyla ilgili sorun yaşamazlar. Ancak evdeki kedilerin diş sağlığı ve ağız temizliği için dişlerinin günlük olarak fırçalanması gerekir.

Diş sağlığı için kediler de çiğnemeye ihtiyaç duyarlar. Hazır gıdalar bu ihtiyacı yeterince karşılayamayabiliyor. Bu nedenle kedilere çiğneyebilecekleri oyuncaklar almak diş sağlığına destek olacağından kokuyu da dolaylı olarak önlemiş olur.

Ağız kokusu yapan gıdalardan sakınılırken, ağız kokusuna karşı hazırlanmış ağız kokusu engelleyici ürünler tercih edilerek hastalık kaynaklı olmayan kokular önlenebilir.

Diş ve diş eti hastalıkları ile diğer hastalıklar için veteriner tarafından tedavi yöntemleri konusunda izlenecek prosedür kedi sahibine sunulur.

Kedilerde Ağız Yarası Neden Olur?

Kedilerde ağız yarası, sık karşılaşılan problemler arasında yer alıyor. Bu yaraların daha çok virüs kaynaklı olduğu biliniyor. Bu virüslerin kediye geçişi kediler arasında olabileceği gibi virüs bulaşmış eliyle başka kediyi okşayan insan da yayılıma sebep olabilir.

Kronik Gingivostomatit, diş eti hastalıklarından kaynaklanan ağrılı bir enfeksiyon durumudur.

Tümörler de ağız içerisinde görülen yaralar olarak değerlendirilir. Daha çok yaşlı kedilerde görülen tümörler, dudak, çene kemiği veya diş etinde görülebilir.

Kanser olmayan diş eti iltihapları fiziki sebeplerle oluşabileceği gibi başka hastalıkların da belirtisi olabilir. Kedilerde ağız yarası nedeni ancak veteriner tarafından ve çoğu zaman yapılacak bir biopsinin ardından konabilir.

Kedilerde Ağız Yarası Nasıl Giderilir?

Kedilerde ağız yarası tedavisine, yaranın sebebine bağlı olarak başlanıyor. Genellikle yara ve yara sebebinin tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmasa da zaman zaman uygulanan tedavilerle kedinin ağrısız bir yaşam sürmesi sağlanabiliyor.

Diş etlerinin tamamının iltihapla kaplandığı Kronik Gingivostomatit durumunda dişlerin tamamının çekilmesi gerekebiliyor. Dişi çekilen kedi yemek yiyebilir ama bu ağrılı durum yemek yemeye tamamen engel olduğu gibi başka hastalıklara da sebep olabiliyor.

Ağız ve diş bakımı, hijyen kurallarını ihmal etmemenin yanında antibiyotikler de ağız yaralarının tedavisinde etkili sonuçlar verebiliyor.

Kedilerde Kedi Ağız Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Kedilerde ağız yarası, nadiren kalıcı olarak tedavi edilebildiğinden bu tür bir oluşumla karşılaşılmaması için ağız bakımına özen göstermek gerekir. Bu çerçevede yapılacak işerin başında periyodik olarak ağız ve dişlerin bir veteriner hekim tarafından kontrolü geliyor.

Kedilerin dişlerinin çok fazla çürümesinin yanında diş etlerinin de iltihaplanması sıkça rastlanan sağlık problemleri arasında yer alır. Bu nedenle kedilerin dişlerinin fırçalanması önemlidir. Diş fırçalama öncelikle kedinin buna alıştırılmasını gerektirir. Kullanılacak diş fırçasının ve macununun da kedilere özel olması gerekir.

Özel üretilmiş ağız bakım suyu ve spreyi de kedilerin ağız bakımı için faydalı ürünler arasındadır.

Kedilerde Ağız İltihabına Ne İyi Gelir?

Ağızda görülen iltihabın sebebine bağlı olarak farklı tedavi yöntemleri bulunur. Bakteri kaynaklı diş eti sorunlarında içme suyuna katılacak antiseptikler sorunu ortadan kaldırabilir. Gargara ve topikal antibiyotiklere diğer durumlarda çözüm yolu olarak başvurulabilir. Bol proteinli beslenme, antienflamatuar ilaçlar ve vitamin takviyesi tedaviye yardımcı olacak yöntemler arasında yer alır.

Kedilerde Ağız Enfeksiyonunda Antibiyotik Kullanımı Nasıl Olmalıdır?

Araştırmalar, ağız enfeksiyonlarının bir kısmının bakteri kaynaklı olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle antibiyotik tedavisi bu tür problemler için çözüm oluşturabilmektedir. Antibiyotik tedavisinin nasıl yapılacağın ve hangi antibiyotiğin kullanılacağına duruma göre veteriner hekimin karar vermesi gerekir.

Antibiyotik tedavisi üç yolla da gerçekleştirilebilir. Bunlardan topikal antibiyotik uygulaması diğer yöntemlere göre biraz daha zor olabilir. Ancak, kediyle baştan beri iyi iletişim kurulmuşsa ağız yaralarında genellikle en uygun yöntem olan bu yöntem de rahatlıkla kullanılabilir. Enjeksiyon yoluyla antibiyotik kullanımı mutlaka bir veteriner veya veteriner teknisyeni gibi yeterli eğitimi almış birisi tarafından gerçekleştirilmelidir.

Antibiyotik kullanımı için üçüncü ve en kolay yöntem de su ile antibiyotik uygulamasıdır. Ancak, antibiyotiğin suda oluşturacağı koku ve tat, kedinin su içmesini engelleyebilir. Bu durumda kedinin suyu içmesi beklenmemeli su içirilmelidir. Tedavi için uygulanacak yöntem ne olursa olsun bu yöntem mutlaka bir veteriner hekim tarafından belirlenmeli ve onun kontrolünde tedavi sürdürülmelidir.